Bağlıkaya, 16. Memleketler arası İzmir Turizm ve Ticaret Fuarı’nda AA muhabirine yaptığı açıklamada, fuara geçmiş yılların hayli üzerinde iştirak olduğunu tabir ederek, Ege ve Akdeniz Bölgesi’nin “turizm borsası” olması noktasında fuarın değerli bir vazifesi yerine getirdiğini söyledi.
Kış mevsiminde otel doluluklarının yeterli olduğunu belirten Bağlıkaya, kuzeyde süren savaş ve Avrupa’da yaşanan güç krizinin Türkiye’ye yönelik talebi artırdığını, bu talebin kış aylarında da sürdüğünü belirtti.
Bağlıkaya, “Hava yolu şirketlerindeki doluluktan bunu esasen anlıyoruz. Türkiye; deniz, yayla, termal, kayak, golf turizmi ile kıymetli bir destinasyon. Artık hak ettiği talebi görmeye başladı. TÜRSAB’ın temel prensibi, yurt içindeki destinasyonların bilinirliğini artırmak. Konaklamacılarımızın işi, gelen konukları mutlu etmek ve yüksek kalitede hizmet almalarını sağlamak. Seyahat acentelerinin misyonu de yurt dışında, nerede olursa olsun, konuğa ulaşıp onları Türkiye’ye getirmek ve iç turizm hareketini azamî düzeye çıkarmaktır. Erken rezervasyon kampanyamıza başlıyoruz. Tüm dal paydaşlarımızla birlikte bu sene turizm hareketliliğini en yüksek düzeye çıkarmayı hedefliyoruz.” formunda konuştu.
“Turizm gayeli yapılan tüm kiralamaların seyahat acentelerimiz üzerinden yapılmasını istiyoruz”
Firuz Bağlıkaya, iç turizminde sorun olan ülkelerin dış turizminde de badireler çıktığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bir eserin var olması, eserin sürekliliğinin sağlanması ve ayakta kalması iç turizmle mümkün oluyor. Bu yüzden TÜRSAB olarak ayak basmadık yer bırakmıyoruz. İş birliği yapmadığımız belediyemiz yok. Gidip gelmediğimiz, denetim etmediğimiz bir destinasyon yok.
TÜRSAB olarak ülkemizde turizm emelli yapılan tüm kiralamaların seyahat acentelerimiz üzerinden yapılmasını istiyoruz. Bakanlığımızdan bu tarafta bir aksiyon bekliyoruz. Aksi takdirde hem vergilendirme noktasında önemli bir kayıp hem de güvenlik noktasında önemli bir açık oluşuyor. Bir meskenin kimin tarafından kiralandığı, içinde kimlerin kaldığının bilinmesi lazım. Bu kiralamanın faturalandırılması lazım. Türkiye’nin dört bir tarafına dağılmış denetçilerimiz aracılığıyla tüm kaçak faaliyetleri denetlemeye çalışıyoruz. 40 milyar dolarlık bir dalın kontrolünü yapıyoruz. Kaçak faaliyet yapanlara ceza uyguluyoruz. TÜRSAB olarak bizim dijital doğrulama sistemimiz var. Vatandaşlarımız, tatil satın aldıkları sitelerde bizim dijital doğrulama sticker’larımızı göreceklerdir. Ona tıklayıp TÜRSAB acente listesinde, alışveriş yaptıkları acentenin gerçek bir acente olup olmadığını denetim edebilirler.”
“Derli toplu bir seyahat acenteleri ve seyahat yasası en büyük talebimiz”
Orta ve küçük ölçekli acentelerin yaşadığı sorunların kolay yasa değişiklikleri ile ortadan kaldırılabileceğini söz eden Bağlıkaya, yeni devirde en değerli gayelerinin bu yasal düzenlemelerin bir an evvel yapılması olacağını söyledi.
Bağlıkaya, “Seyahat acenteleri ile ilgili yasanın revize edilmesi en büyük talebimiz. Hala 1972’de yapılan yasal düzenlemelere nazaran hizmet veriyoruz. Dünya, 1972’den bugüne farklı yerlere geldi. Turizmde çok şey değişti. Diğer kuruluşların, bize ilişkin olan misyonları yasal boşluklardan faydalanarak yapar hale geldiklerini görüyoruz. Derli toplu bir seyahat acenteleri ve seyahat yasası en büyük talebimiz. En kısa müddette bu düzenlemelerin yapılmasını sağlayıp yolumuza daha inançlı ve verimli bir halde devam edeceğiz.” diye konuştu.