Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım TBMM Genel Şurası’nda açıklamalarda bulunuyor.
Bakan Alim’in açıklamalarından satır başları:
Endüstriyel toplumda çalışma bağları dediğimiz vakit sanayi münasebetleri bizim temel bir kavramımız haline gelmektedir. Bu kavramın içinde sanayi bağlantılarında bilhassa işçi-işveren ilgisi değerlidir. İşçi-işveren ilgilerinde biz devlet olarak nerede duruyoruz? Bu soru bizim Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren bunu sık sık söylüyorum fert başına düşen ulusal gelirin 58 dolar olduğu vakitten itibaren devlet işçilerinin, çalışanlarının hukukunu kendi kaideleri içerisinde düzenleyecek önlemleri daima almaya çaba etmiştir. Bu kıdem tazminatı olarak bildiğimiz işçilerimiz için değerli olan bir kurum 1936 tarihinde çıkan bir kanuna referans vermektedir. Çalışanlarını, işçilerini koruyan bir toplumsal devlet anlayışına dayanmaktadır.
Modern toplumda sendikalar en değerli kurumdur. Sendikalar şu varsayım üzerine kurulmuştur; Sermaye bizatihi güçlüdür. Sermayenin gücünü dengeleyecek bir imkan olarak toplumsal devlet sendikal özgürlüğü ve işçilerin örgütlenmesi prensibini benimsemiştir. Hasebiyle işçilerin örgütlenmesi, çalışanların örgütlenmesi ve sendikal özgürlükleri kullanması onları patrona karşı eşit hale getirecek bir kuruluş olarak teorik olarak düşünülmüştür. Bunu yaşatmak bu eşit ilgi iklimini oluşturmak bizim Çalışma Bakanlığının vazifesidir.
Bütün çalışma hukukumuz, sendikalar hukuku, iş kanunumuz, toplu kontrat hukukumuz hepsi bu anlayışla fonksiyon görmek durumundadır. Bu bakımdan biz sendikalaşmayı son derece değerli görüyoruz. Ama Türkiye’de kamu çalışanları sendikalaşma oranı hayli yüksek sayılabilir yüzde 70’in üzerindedir. Ancak çalışanlarımızın sendikalaşma oranı epeyce düşüktür.
ASGARİ ÜCRET
Asgari fiyat çalışmaları başlamadan evvel kamuoyunun beklentisi nedir diye araştırma yaptırıyorduk. O araştırmaya nazaran bu beklenti araştırması tabi. Ortalama kamuoyunun beklentisi çok yüksek çıktı. 8 bin liranın üzerinde çıktı. Patronların beklentisi sayı 7 bin lira civarında çıktı. Minimum ücretliler Türkiye ortalamasından bahsediyorum 7 bin 600 lira çıktı.
Asgari ücretlilerin oranı yüzde 38. Küçümsenecek bir sayı değil, ciddiye almamız lazım. Bu gösteriyor ki minimum fiyat düzenlemesi yalnızca minimum ücretlileri ilgilendiren bir mevzu değil. Komisyon çalışmaları sürerken sayı söylem etmem gerçek olmaz.
SÖZLEŞMELİYE TAKIM DÜZENLEMESİ
Bizim bir hizmet alanımız da Toplumsal Güvenlik, Sıhhat Sigortası sistemidir. Sıhhat Sigortası Sistemi’ne alınmayan kimse yoktur. İlaç tıbbi gereç konusunda alabildiğine otoriteler tarafından onaylanmış her ilacı kapsam altına alıyoruz. Kampanyalar yapan var. Kaynağı, sömürü kaynağı olarak görenler var geçit vermiyorum. Toplu kontratta kayıt altına aldığımız bir düzenlemede kontratlı çalışanın takıma alınması. 4b-4c-4d’lilerin her çeşit olursa olsun, kamuda evvelce kalan 32 cins işçi var. bunların hepsini disiplin altına alıyoruz. Öğretmeni alıyoruz. Çabucak takıma geçiyorlar. Yaklaşık 500 bine yaklaşacak sayı gündemde. Çalışma teknik olarak bitti. İrade Meclis’imizin. Çalışmanın ıslahat niteliğinde olduğunun altını çizmek isterim.
”EYT KONUSUNUN TAHLİLİ İÇİN HERKESİ DİNLİYORUZ”
EYT konusu Türkiye’nin önündeki en değerli bahislerden bir tanesi. Uzamasının bir kaç sebebi var. Herkesi dinlemek zorundayız. Sıkıntının bir boyutu iş adamlarının kıdem tazminatı var. Devlet açısından ele alınan bir bahisti. Lakin direkt patronları ilgilendiriyor. Teknik tarafıyla sorunlar var. 1999 öncesi dijital ortam olmadığı için biz bunları organize etmeye çalışıyoruz. Bütün bu çalışmaları tamamladığımız vakit Meclis’te bunu paylaşacağım. En kapsamlı düzenlemeyi yapacağımızdan kimsenin telaşı olmasın.