Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri İsmail Demir, Türkiye 2023 Doruğu ve Para Sohbetleri’nde görüntü ileti yoluyla yaptığı konuşmada, ana emellerinin, güvenlik güçlerinin gereksinimi olan sistemleri azami oranda yerli ve ulusal imkanlarla sağlamak olduğunu söyledi.
Bunu yaparken güvenlik güçlerinin muhtaçlıklarını karşılamak için yürüttükleri projelerde bir yandan teknolojik ilerlemeleri yakından takip ettiklerini, öbür taraftan geleceğin teknolojileri için AR-GE faaliyetleri sürdürdüklerini aktaran Demir, tüm bu faaliyetleri yerli ve ulusal firmaları, KOBİ’ler, araştırma merkezleri, teknoparklar ve üniversiteler ile iş birliği içerisinde yürüttüklerini bildirdi.
Demir, “Son yıllarda yaptığımız atılımlar, ulusal ve yerli üretimin desteklenmesi ve savunma endüstrinde ‘tam bağımsız Türkiye’ olabilme gayesine inanan bir ekosistemle birlikte yol yürümenin sağlamış olduğu güç bizi bugüne geldiğimizde farklı bir boyuta taşımıştır.” dedi.
Türkiye’nin artık savunma endüstrisi alanında bir pazar değil, aktör olduğunu vurgulayan Demir, “Kendi kendine yetebilen, bunun yanında dost ve müttefiklerinin gereksinimlerini karşılayabilen bölümümüz, artık dünyada isminden kelam ettirir hale gelmiştir.” tabirini kullandı.
“SAVUNMA ENDÜSTRİSİNDE FİRMA SAYISI 2 BİNİ AŞTI”
İsmail Demir, bu gelişimi anlatmak için 2000’li yılların başından itibaren gitgide yükselen ve son yıllarda ivme kazanan bir süreci baz almak gerektiğini belirterek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“2002’de yalnızca 62 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayı 750’nin üzerine çıkmıştır. Yaklaşık 5,5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken, geldiğimiz noktada yaklaşık 11 katlık bir artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı. İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında bu sayı 75 milyar dolar düzeyine çıkmıştır. Tıpkı yıllarda firma sayımız 56 iken, bugün 2 binin üzerinde firma kesimde faaliyet göstermektedir.”
Demir, savunma endüstrisinde büyük oranda dışa bağımlı halde olan Türkiye’nin kendi helikopterini, insansız hava aracını, füzesini, gemisini, hatta uçağını yapma potansiyeline sahip bir güce dönüştüğünü vurguladı.
Türkiye’nin dünyada savunma sanayi alanında en gelişmiş 10 ülke ortasına girme amacına her geçen gün yaklaştığını söz eden Demir, 20 yıl öncesine nazaran bugün çok ileri bir noktaya geldiklerini lakin hala katetmeleri gereken çok yol olduğunu söyledi.
“SAVUNMA ENDÜSTRİSİNİN İHRACATI YILSONUNDA 4 MİLYAR DOLARI AŞACAK”
Savunma Sanayii Lideri Demir, yaptıkları her işte güçlü bir iradenin yanlarında olduğunu bilmenin kendilerini daha da cesaretlendirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Aslında amaçlarımızın ve stratejilerimizin ne kadar gerçek olduğunu gösteren en değerli parametrelerden biri de bizlere kapalı ve açık halde koyulmaya çalışılan ambargolar vasıtasıyla engellenmeye çalışılmamızdır. Lakin bütün bu teşebbüsler, bizim kendi gücümüzü ve birikimimizi keşfimiz konusunda bizleri motive ediyor ve yeni stratejiler üretebilme konusunda katkı sağlıyor. Bu cins teşebbüsler, kısa vadede bizi biraz daha uğraştırabilir lakin uzun vadede daha kuvvetlendirip bağımlılıktan kurtulmamızı, özgüvenimizin artmasını sağlıyor.”
Demir, savunma endüstrisinde gerçekleşen büyümenin sürdürülebilirliğini sağlamanın en temel koşulunun ihracat olduğunu vurgulayarak, “Bugün geldiğimizi noktada platformlarımız dünya pazarında istek gören ve talep edilen bir pozisyona gelmiştir. 2002’de yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatımız, yıldan yıla katlanarak artmış ve inşallah yıl sonu prestijiyle 4 milyar doların üzerine çıkacaktır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bilhassa vurguladığı ihracat siyasetinin savunma ve havacılık sanayi olarak her vakit en büyük destekçisi olmaya devam edeceğiz.” sözlerini kullandı.