Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın HÜDA-PAR Genel Lideri Zekeriya Yapıcıoğlu ile geçekleştirdiği görüşme sonrasında HÜDA-PAR’ın Cumhur İttifakı’na dahil olmasının akabinde gözler HÜDA-PAR cephesine çevrildi. Yaşanan süreç ve parti siyasetleriyle ilgili olarak açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu, “Hem Cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçiminde birlikte hareket etmek için Cumhurbaşkanı bize Cumhur İttifakı’na katılmamız ve takviye vermemiz doğrultusunda bir talepte bulundu” dedi.
CUMHUR İTTİFAKI’NA KATILIM
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine Cumhur İttifakı’na katılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyeceklerini tabir eden Yapıcıoğlu, “Hem Cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçiminde birlikte hareket etmek için Cumhurbaşkanı bize Cumhur İttifakı’na katılmamız ve dayanak vermemiz doğrultusunda bir talepte bulundu. Biz Cumhurbaşkanı’na Cumhurbaşkanlığı seçiminde takviye vereceğimizi açıkladık. Parlamento seçimleriyle ilgili görüşmemizde birlikte hareket etme konusunda prensipte evet dedik. Fakat bunun nasıl olacağını ve ne formda olacağını partiden yetkilendirdiğimiz arkadaşlarımızın yaptıkları çalışmalar sonucunda şekilleneceğini söyledik. Bu mevzuyla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Biz elbette parlamentoda güçlü bir biçimde temsil edilmek istiyoruz. Tıpkı vakitte şayet biz Cumhur İttifakı’nın içerisinde yer alacaksak Cumhur İttifakı’nın parlamentoda çoğunluğu sağlaması için en güzel formülün arayışındayız. O yüzden nereden ve kaç kişinin milletvekili adayı olacağı ile ilgili bir netlik yok. Milletvekilliği konusunda doğal ki bizim bir talebimiz oldu. Parlamento seçimlerine birlikte katılacaksak kesinlikle bizim de parlamentoda temsil edilmemiz gerekir” sözlerini kullandı.
İTTİFAKLARDA GÖRÜŞ FARKLILIĞI OLABİLİR
HÜDA-PAR’ın Cumhur İttifakı’nda kendi programı ve kendi kimliğiyle yer alacağını, ittifaktaki partilerin fikirlerinin birebir uyuşmasına gerek olmadığını vurgulayan Yapıcıoğlu, hususa ait şu kelamları kaydetti:
“SAPIKLIK ÖZGÜRLÜĞÜ YOKTUR”
Genel Lider Yapıcıoğlu, parti programında yer alan “Hakaret, iftira, şiddete başvurma, ırkçılık, ayrımcılık, toplumun kutsal kıymetlerini aşağılama ve insan fıtratına alışılmamış fiillerin savunulması, fikir özgürlüğü olarak bedellendirilemez ve himaye edilemez” siyasetinde yer alan insan fıtratına ters fiillerin ne olduğuna dair sorulan soru üzerine “Tam özgürlükçülük diye bir şey hiçbir fikir sisteminde yoktur. Hiç kimsenin toplumun haklarını çiğnemeye, toplumun huzurunu ve nizamını bozmaya bir hürriyeti olamaz. Oburunun özgürlüğünün başladığı yerde sizin özgürlüğünüz biter. Örneğin sapıklık özgürlüğü yoktur. Bizim inancımızda bu türlü bir özgürlük yoktur. Onlar gayri fıtri hareketlerdir. Siz o hareketleri yayma ve propagandasını yapma özgürlüğüne sahip olamazsınız. Bizim düşündüğümüz sistemde ve yönetim usulünde bu türlü bir özgürlüğü biz tanımıyoruz” tabirlerini kullandı.
KADINLARA EMEKLİLİK HAKKI
Kadınların erkeklerle birlikte çalışması ve bayanların çalışma hayatında bulunmasına yönelik olarak fikirlerini açıklayan Genel Lider Zekeriya Yapıcıoğlu, “Kadınlar ile erkekler şayet bayanların biyolojik ve fiziki özelliklerine uygunsa çalışması mümkündür. Mesela maden personelliği üzere ağır bir alanda bayanları çalıştırabilir misiniz? Bayan fıtratı prestijiyle narin ve naziktir. Fiziki güç isteyen işlerde bayanları çalıştırmak zulümdür. Bayan şayet çalışmak istiyorsa çalışmalıdır. Zorunda olduğu için çalışmamalıdır. Hiçbir bayan çalışmak zorunda kalmamalıdır. Şayet istiyorsa önüne hiçbir mani koyulmamalıdır. Bayanın fıtratına uygun olmayan, gücünü aşan işlerde çalışmamalıdır. Çocuklar için de birebiri geçerlidir. Çocuklar çalıştırılmamalıdır. Şayet bir bayan ya da çocuk gereksinim nedeniyle çalışmak zorundaysa devlet ve idare o çocuk ve bayanın bütün muhtaçlıklarını karşılamalıdır. Annelik çok kutsal bir iştir. Yalnızca bir alanda değil. Pek çok mesleğin birebir anda icra edilmesidir annelik. Çocuk yetiştirmek toplumun geleceği açısından çok ulvi bir vazifedir. Çok özveri isteyen iştir. Bu işin hafta sonu müsaadesi yahut çalışma saatleri yoktur. Bu yüzden biz, 25 yıl evli kalan bayan bilhassa de anneyse primleri devlet tarafından karşılanmak üzere emeklilik hakkı tanınmalıdır” dedi.
ANAYASA AÇIKLAMASI
Eğer yarın cumhurbaşkanı olabilseydi birinci olarak neyi değiştirirdi sorusunun üzerine anayasayı, eğitim sistemini ve yargı sistemini değiştireceğini belirten Yapıcıoğlu,
“Anayasayı değiştirirdim. Büsbütün sivil bir anayasa yapardım. Anayasayı tek başıma cumhurbaşkanı olarak değiştirmezdim. Anayasayı değiştirmek için bütün siyasi tarafları bir masa etrafında toplar bu toplumun hakikaten kendi anayasasını yapmasını sağlardım. 1982 Anayasası, 12 Eylül 1980’de idareye el koyan askeri bir cunta tarafından hazırlanan bir anayasadır. 20 defa değişime uğramış fakat hala devam ediyor. Eğitim sistemiyle ilgili önemli değişiklikler yapmak gerekiyor. Eğitimde bir sistem yok. Hükümetlere nazaran değil bakanlara nazaran değişiyor. Daima bir yaz boz tahtası. Adalet sistemine çok önemli bir dokunuş gerekiyor. Tam bağımsız bir yargının oluşması için müdahalelerde bulunmak gerekiyor. Rastgele bir kişi yahut partinin tek başına yalnızca kendi niyetleri doğrultusunda toplumu ikna etmeden ya da toplumun farklı bölümleriyle bir konsensüs oluşturmadan bu değişiklikleri yapması mümkün değil. Birileri ben hükümet olursam sihirli değnekle dokunur üzere her şeyi bir anda değiştirebilirim, hayır. Hiç kimse tek başına bütün toplumun temsilcisi olamaz. Cumhurbaşkanı bir kral değildir, olmamalıdır” açıklamalarında bulundu.
MİLLET İTTİFAKI’NDAN DAVET GELMEDİ
HÜDA-PAR’ın 2018 seçimlerinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklediğine ve bununla ilgili yapılan açıklamalar olduğuna ancak 5 yıl evvel gerçekleştirilen seçim öncesinde bu bahsin bu kadar tartışılmamasının nedenini artan oy oranlarına bağlayan HÜDA-PAR başkanı Yapıcıoğlu, “Biz 2018 Genel Seçimleri’nde de Cumhurbaşkanını destekleyeceğimizi söyledik ve destekledik. Ama parlamento seçimlerinde biz kendi adaylarımızla seçimlere katıldık. 2018’de bu kadar yaygara çıkmadı zira o vakit 6 farklı cumhurbaşkanı adayı vardı. Seçimlerin birinci tıpta bitme ihtimali yüksekti. İkinci tipe kalsaydı tahminen o vakit yaygara çıkacaktı. Muhalefet bölümü seçimlerin ikinci cinse kalacağını bekliyordu. Mevcut dengeyi bizim değiştirebilme potansiyelini bizden beklemiyorlardı. Şu anda ise muhalefet kendisini cumhurbaşkanı seçimini kazanmaya yakın görüyor. Fakat aslında istikrarlı bir durum var. On bin oyun çok şeyi değiştirebileceğini muhalefet de görüyor. HÜDA-PAR’ın oylarının arttığını onlarda yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarıyla görüyorlar. Her ne kadar birtakım şirketler bize karşı bir karartma uygulasalar da. Bu istikrarlar bozulduğu için birilerinin istikrarı bozuldu. İstikrar bozulduğu için birilerinin kimyası bozuldu. Hem Millet İttifakı’ndaki partiler hem de rastgele bir ittifak içerisinde olmayan pek çok partiyle görüştük. Ama Millet İttifakı’na iştirak tarafında resmi bir davet gelmedi. 6’lı Masa’nın haricindeki birçok partiden resmi davet geldi. Lakin onlar çok uygulanabilir ve gerçekçi davetler olmadığı için onları çok düşünmedik” dedi.
Ayrıca HÜDA-PAR Genel Lideri Zekeriya Yapıcıoğlu parti olarak 2023 Genel Seçimleri’ndeki amaçlarının yüzde 3 olduğunu ve şayet o maksadı yakalayabilirlerse her seçimde bunun üzerine ek ederek çıtayı yükselteceklerini vurguladı.