İnsan kaynakları alanında faaliyet gösteren Vitriol Danışmanlık şirketinin Kurucu Ortağı Seda Özyetkin, dijital dönüşümün şirketler için neden gerekli olduğuna ait açıklamalarda bulundu.
Dijital dönüşüm döngüsü süratli, istikrarlı ve sınırsız olasılıkları tanımladığını, kaçınılmaz bir dönüm noktası olarak yeni jenerasyon dünya nizamının hudutlarının dijital dönüşümden geçtiğini lisana getiren Özyetkin, bu dönüşümün tesiri altına almadığı kesimin bulunmadığını vurguladı.
Özyetkin, “Değişim rüzgarının bir modülü olup yeni iş modellerini, inovasyonu ve dönüşümün tüm bileşenlerini güzel anlamak ve daima takip etmek gerekir. Dijital dönüşüm günümüzde tercih olmaktan çıkmış, verimli bir modülü olup onu kullanabilmek ve sürdürülebilirliği sağlamak elzem duruma gelmiştir. Ülke iktisadı içinde yadsınamaz bir değere sahip olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) kalkınması için tez olarak ehemmiyet taşımaktadır.” biçiminde konuştu.
“ÇALIŞANLAR DA KENDİLERİNİ DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA”
Seda Özyetkin, “nesnelerin interneti” kavramının, her şeyin internete bağlı olduğu manasına geldiğini, “yapay zekanın” ise fabrikadan tüketiciye insan iş gücü olmadan üretim ve dağıtım yapmak biçiminde örneklendirilebileceğini anlattı.
Yapay zekanın, objelerin interneti ile makinelerin etkileşimini sağladığını lisana getiren Özyetkin, akıllı fabrikalardaki akıllı robotların ürettiği eserlerin yeniden objelerin irtibatı sayesinde insan emek gücü olmadan tüketiciye ulaşabileceğini söyledi.
Özyetkin, “İşletmeler devamlılığını sağlayabilmek için dönüşümün modülü içinde yer almak durumundadır ve çalışan iş gücü kendini geliştirmek ve değiştirmek zorunda olacaktır.” biçiminde konuştu.
“ŞİRKETLER AR-GE, PAZAR İDARESİ VE İNOVASYON BAHİSLERİNE ODAKLANMALI”
Vitriol Danışmanlık Kurucu Ortağı Özyetkin, yakın bir periyoda kadar işletme sahiplerinin cirolarını anlatırken çalıştırdığı emekçi sayısı ile direkt bağ kurduğunu anımsatarak, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
“Ayrıca fabrika sayısı, üretim ölçüsü, makine sayısı üzere kriterler işletme büyüklüğü ile ilgili bir data verebiliyordu. Lakin, idare marifetleri, AR-GE faaliyetleri, inovasyonlar ile ilgili mevzulara talep yoktu. İşte bu dijital dönüşüm idare piramidini aksine çevirerek AR-GE, pazar idaresi ve inovasyon mevzularını odak noktası haline getirdi. Ayrıyeten bu dönüşüm, insanların yeteneklerini en azından bir istikametiyle yapay zeka tarafından algılanabilir hale getirdi. Bu süreçte ferdi yeteneklerin ne kadar değerli olduğu da karşımıza çıkan gerçeklerden birisidir. Çünkü bu türlü bir sanayi toplumunda bireyler, yapay zeka yetenekleri ile birleştirilen kendi yeteneklerini keşfederek, yüksek kıymetli işler yaratabileceklerdir.”
“TÜM YETENEKLER YAPAY ZEKA İLE İKAME EDİLEMEZ”
Seda Özyetkin, bu süreçte, sıkıntı kazanılan bir yetenek olan empatiye dayalı bağlantı üzere gerçek etkileşimlerin daha da ehemmiyet kazanacağını, tüm insan yeteneklerinin yapay zeka ile ikame edilemeyeceğini vurguladı.
Gelinen noktada dijital dönüşümün şirketler açısından artık kaçınılmaz hale geldiğine işaret eden Özyetkin, “Sonuç olarak, dijital dönüşümün Türkiye’de faaliyet gösteren KOBİ’ler üzerindeki tesirlerinin âlâ okunması ve dönüşümün başarılı bir formda gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple değişen teknoloji ve üretim anlayışı içerisinde yeni duruma ahenk sağlayamayan işletmelerin vakit içerisinde varlıklarını ve üretimlerini sürdürebilmeleri beklenemeyecektir.” açıklamasında bulundu.
Özyetkin, bu dönüşümün işletmelere azamî yarar sağladığını; üretimde kaliteyi yakalama, gereksiz masraflardan kaçınma, israfı azaltma, etraf kirliliğini engelleme üzere imkanlar sunduğunu kelamlarına ekledi.