İsrail’in önde gelen 60 firmasından 100 kişilik alım heyeti, Türk firmalarla yeni iş birlikleri için İstanbul’a geldi. Çelikten kimyaya, otomotivden hazır giysiye birçok dalın İsrailli firmalarla iş birliği içinde olduğunu vurgulayan Mustafa Gültepe, “Karşılıklı ‘kazan-kazan’ unsuru çerçevesinde bağlantılarımızı çok daha ileriye taşıyabiliriz. İş birliğimizi besin, tarım, hayvansal eserler, kozmetik ve konut dokuması başta olmak üzere farklı birçok bölümle genişletip güçlendirebiliriz” dedi.
Türkiye’nin İsrail ile münasebetlerinin son devirde tekrar olağanlaşmaya başlaması iki ülkenin ticaretine de olumlu yansıyor. Türk ihracatçıların Mart ayındaki İsrail ziyaretinin akabinde bu defa İsrail’in en değerli 60 firmasından yaklaşık 100 kişilik alım heyeti, Türk firmalarla yeni iş birliklerine imza atmak için İstanbul’a geldi. Aktiflikte ikili ticari görüşmeler gerçekleştiren İsrailli iş insanları, Türkiye’de eser portföyünün geniş olduğunu söyleyerek, buradaki ticaretlerini sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.
“Önümüzdeki 5 yılda ihracatımızı en az 12 milyar dolara, dış ticaret hacmimizi 15 milyar dolara çıkarabiliriz”
Heyete konut sahipliği yapan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri Mustafa Gültepe, Türkiye ve İsrail’in bölgenin en güçlü iki aktörü olduğunu söyledi. Türkiye-İsrail ilgilerinin vakit zaman dertli periyotlardan geçse de bilhassa ticari bağların daima güçlü kaldığına dikkat çeken Gültepe, şunları söyledi: “İsrail en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz birinci 10 ülke ortasında bulunuyor. Yalnızca son 5 yılda ihracatımızı yüzde 100’ün üzerinde artırarak 6,4 milyar dolara çıkardık. Bu yılın Ocak-kasım periyodunda geçen yılın tamamındaki hacmi yakaladık. İsrail’den yıllık ithalatımız ise 2 milyar dolarlarda seyrediyor. Kabaca toplam dış ticaret hacmimiz 9 milyar dolar düzeylerinde bulunuyor. Önümüzdeki 5 yılda ihracatımızı en az 12 milyar dolara, dış ticaret hacmimizi 15 milyar dolara çıkarabiliriz. Zira iki ülkenin üretim gücü ve coğrafik yakınlığı ticaretimizi çok daha büyütebileceğimiz bir potansiyeli barındırıyor. Çelikten kimyaya, otomotivden hazır giysiye birçok kesimimizin İsrailli firmalarla iş birlikleri var. Karşılıklı ‘kazan-kazan’ unsuru çerçevesinde bağlarımızı çok daha ileriye taşıyabiliriz. İş birliğimizi besin, tarım, hayvansal eserler, kozmetik ve konut dokuması başta olmak üzere farklı birçok bölümle genişletip güçlendirebiliriz. Memnuniyetle görüyorum ki iki tarafta da bu potansiyeli harekete geçirme konusunda güçlü bir irade bulunuyor.”
Mustafa Gültepe, ticareti yalnızca alışveriş olarak görmediklerini, güçlü ticari bağların hem iki ülke bağlantılarının daha sağlam temellere oturmasını sağlayacağını hem de bölgenin barış ve huzuruna katkı sunacağını kelamlarına ekledi.
“İki ülke ortasında daha uygun bir iş ortamı yakalamak için buradayız”
Toplantıda açıklamalarda bulunan İsrail Büyükelçisi Irit Lilian ise “Bugün iki ülke için daha uygun bir iş ortamı yakalamak için buradayız. Buradakilerin birçok uzun yıllardır birbirlerini tanıyor. Ülkelerimiz ortasında olağanlaşmanın başladığı süreçte bu cins tertiplerle bağları çeşitlendirmek ve manalandırmak da bizim misyonumuz. Son yıllarda hem politik sıkıntılar hem de tedarik zincirindeki sorunlar bizi yeni pazarlar bulmaya, yeni iş birliği alanları geliştirmeye zorladı. Yeni bir gerçeklik oluşturmak için üretim süreçlerini dahi değiştirmemiz gereken bu ortamda hem ithalatçılarımıza hem de üreticilerimize dayanak olmalıyız. Biz hükümetler olarak hizmetinizdeyiz. Aklınız berraklaştırmak, karşılıklı inancı sağlamak için buradayız. Biz diplomatlar, vazifeliler hepimiz sizin için buradayız. THY ile iş birliğimiz sayesinde iki ülke ortasındaki ticaret canlandı ve bu da ülkelerimiz için daha güçlü bir gelecek kurma imkânı sağladı. Tek başımıza yalnızca bir yere varabiliriz fakat daima birlikte daha uzağa gidebiliriz. Bugün buranın sunduğu nimetlerden herkesin faydalanmasını diliyorum” diye konuştu.
“Türkiye’yi meskenimiz kadar yakın hissediyoruz”
İsrail Ticaret Odaları Federasyonu Lideri Uriel Lynn, “Türkiye’yi biz meskenimiz kadar yakın hissediyoruz. Ticari ilgilerimizin gelişmesine de büyük ehemmiyet veriyoruz. Türkiye’de çalıştığımız firmalarla ortamızda inanca dayanan dostça bir iş birliği var. Geçen Mart ayında TİM öncülüğünde yaklaşık 100 kişilik heyet İsrail’i ziyaret etmişti. Bu kere de biz yaklaşık 100 kişilik heyetle buradayız. Bu boyutta bir heyetle birinci sefer Türkiye’deyiz. Heyettekilerin hepsi alım için geldi. 400’ün üzerinde Türk firması ile görüşmelerimiz olacak. Çin’den mi Türkiye’den mi derseniz elbette Türkiye’den almak istiyoruz. Türkiye’den üç dört günde İsrail’e sevkiyat yapılabiliyor. Türkiye’nin potansiyeli, eser çeşitliği çok varlıklı, fiyat olarak da uygun. O nedenle Türkiye’ye ile ticareti geliştirmeye büyük ihtimam gösteriyoruz. Gayemiz Türkiye ile ticaretimizi çok daha üstlere taşımak. Ülkelerimiz ortasında hala 9 milyar dolar civarında olan dış ticaret hacmini iki yılda 13 milyar dolara çıkarabiliriz” sözlerini kullandı.
“Türkiye ve İsrail ortasındaki istikrarlı bir ekonomik bağlantı var”
Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Türkiye ile İsrail ortasındaki ekonomik bağlantıların istikrarlı bir seyir izlediğini belirterek, “Ekonomik rasyonalitenin kararlılığı her periyotta ön planda tutuluyor. İki ülke ortasındaki üst seviye diyalogun son periyotta yükselen profili, ticari alanda yeni bir sinerji oluşturmak, ikili ticaret hacmini artırmak ve yeni iştirakler geliştirmek için kıymetli bir fırsat sunuyor. Buna karşılık, ekonomik ve ticari münasebetlerin artan ivmesi, hiç elbet tüm bağlantılara olumlu yansıyacak. 2021’de ülkelerimiz ortasındaki ticaret hacminin yüzde 35 artarak 8,4 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. 2022’nin sonunda 9 milyar doların üzerinde bir hacmin ortaya çıkması bekleniyor. Geliştireceğimiz yeni işbirlikleri ile karşılıklı faydaları gözeterek ticaret sayılarında sürdürülebilir bir artış yakalayabileceğimizi düşünüyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Türkiye ile çalışmaktan ötürü memnunuz”
Alım heyeti ortasında yer alan İsrailli iş insanı Joseph Williger, “20 yıldır Türkiye’deki firmalarla çalışıyoruz. Yiyecek dalında faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’den makarna, biber, turşu, peynir, süt, mısır üzere eserler alıyoruz. Türkiye’deki eserler çok gelişti. İsrail’de eser fiyatları artış gösterdi. Türkiye’den daha uyguna eser alabiliyoruz. Türkiye ile çalışmaktan ötürü mutluyuz. Türkiye ile ilerleyen periyotlarda de çalışmayı düşünüyoruz. Türkiye’den yüzde 15 düzeyinde bir eser alımı yapmayı düşünüyoruz. Burada 200 milyon dolarlık ticaret hacmi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.