Yaklaşık 27 milyon nüfuslu Tayvan’da halk, 13 bölge ve 9 kentte belediye liderlerini, belediye meclisi üyelerini ve alt seviyedeki lokal başkanları belirlemek üzere sandık başına gitti. Lokal saatle 08.00’de başlayan oy verme süreci 16.00’da son buldu. Seçimlerde birinci gelen sonuçlara nazaran başşehir Taipei dahil olmak üzere birçok bölgede zafere ulaşan ana muhalefet partisi Koumintag (KMT) oldu. Ülkenin en büyük ikinci kenti olan Kaoshiung’da ise seçimi Demokratik Kalkınma Partisi’nden (DPP) Chen Chi-mai kazandı. Tayvan’a bağlı adalardan olan Mazu bölgesi belediye başkanlığını KMT’den Wang Zhongming kazanırken, Kinmen adasında bağımsız partiden Chen Fu-hai belediye lideri seçildi. Son olarak Penghu adasındaki yarışı ise DPP’den Chen Guang-Fu kazandı.
TAYVAN ÖNDERİ ANA MUHAFEFETİN GALİBİ SONRASI PARTİSİNDEN İSTİFA ETTİ
Tayvan’ın muhalefet partisi Koumintag mahallî seçimlerde zafere ulaşırken, Tayvan başkanı Tsai Ing-wen sonuçların akabinde sorumluluğu kabul ettiğini belirterek parti başkanlığından istifa ettiğini duyurdu.
NANCY PELOSİ’NİN ZİYARETİNDEN SONRAKİ BİRİNCİ SEÇİMDİ
Pekin idaresi, Tayvan’ın Çin’in bir modülü olduğunu savunurken, Tayvan ise “Bağımsız bir ülke” olduğunu belirtiyor. ABD, Tayvan’ı bağımsız bir ülke olarak tanımamasına karşın Çin’e karşı Asya-Pasifik bölgesindeki askeri ittifaklarını güçlendirmeye çalışıyor. Tayvan’daki mahallî seçim, ABD Temsilciler Meclisi Lideri Nancy Pelosi’nin Ağustos ayında adaya gerçekleştirdiği ziyaretin sonrasında Washington-Pekin çizgisinde yaşanan tansiyonun akabinde yapılıyor. Pelosi’nin Tayvan’ı ziyareti sonrası Çin’in cevap olarak Tayvan etrafında gerçekleştirdiği geniş çaplı askeri tatbikatların ve ABD Lideri Joe Biden’ın adayı savunma kelamı vermesinin akabinde Tayvan üzerindeki tansiyon giderek tırmanmıştı.
ZİYARET SONRASI BÖLGEDE TANSİYON TIRMANMIŞTI
Beyaz Saray, Tayvan siyasetinin değişmediğini vurgularken, Çin idaresi Biden’ın açıklamalarının “Bağımsız bir Tayvan isteyenlere yanlış sinyal verdiğini” söz etmişti. Tayvan ise Çin’in askeri tatbikatının egemenliğini ihlal ettiğini ve “abluka” manasına geldiğini belirtmişti. Tayvan ve ABD, Çin’i Tayvan Boğazı’ndaki statükoyu değiştirmeye çalışmakla suçlamıştı.