CHP yandaşı Cumhuriyet gazetesi, TBMM Lideri Mustafa Şentop ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın iştirakiyle Karatay Spor ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Mustafa Büyükkaplan Hafız Proje Ortaokulu ve lisesinden 750 öğrencinin icazet aldığı merasimi hedef aldı.
Hafızlık icazet merasimlerinin artmasından rahatsız olan Cumhuriyet gazetesi, başörtüsü düşmanlığıyla bilinen Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı misyonunda de bulunan YARSAV eski lideri Ömer Faruk Eminağaoğlu ile İslam düşmanı Ebu Leheb’i güzelleyen kelamda ‘İlahiyatçı’ İsrafil Balcı’yı konuşturdu.
HALKIN DİNİ HİSLERİNİN DİKKATE ALINMASINDAN RAHATSIZLAR
Sefa Uyar isimli çalışan tarafından yapılan “Devrim maddeleri çiğneniyor” başlıklı haberde, “Camilerden kongre salonlarına taşınan icazet merasimleri, iktidarca şova dönüştürüldü” tabiri kullanıldı.
PAPAZ KEPİNE AŞIK, MÜSLÜMAN SARIĞINA DÜŞMANLAR
Üniversitelerde papazlardan ‘ilham’ alınarak giydirilen kep ve cübbelerden rahatsız olmayan Cumhuriyet, hafızlık icazetine katılan gençlerin giydiği cübbe ve sarıktan rahatsız oldu.
“Yasalara nazaran din vazifelileri dışında sarık giyilmesi yasak.” ifadesiyle’ şapka kanunu’na uymayan Cumhuriyet, “Hukukçular da ‘Buna göz yumulmamalı’ dedi.” sözüyle kışkırtmada bulundu.
Peygamberimiz Hz Muhammed’in (s.a.v.) sünneti olan sarığın “cahiliye devrine ilişkin olduğunu” sav eden Cumhuriyet, 1400 yıldan beri Müslümanlarca kullanılan sarığın “İslam’da olmadığı” tezinde bulundu.
EMİNAĞAOĞLU: HAFIZLIK İCAZET MERASİMLERİ ‘LAİKLİK KARŞITI’
Müslümanların dinlerini özgürce yaşamasından rahatsız olan YARSAV eski Lideri Ömer Faruk Eminağaoğlu, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “görkemli icazet merasimlerinin alışkanlık haline geldiğini” söyledi.
Halkın onayı olmadan getirilen kelamda ‘devrim yasaları’nın çiğnendiğini tez eden Eminağaoğlu, hafızlık icazet merasimlerinin ‘laiklik karşıtı’ olduğu hezeyanını savundu. Hafızlık icazet merasimlerin siyasetçilerin de iştirakiyle ‘meşruiyet’ kazandığını öne süren Eminağaoğlu, 28 Şubatçı telaffuzlarla şu tabirlerde bulundu:
“Törenlere protokolden bireylerin de iştiraki yoluyla merasimler ve giyilen kıyafetler kanıksatılırken bu duruma başka bir meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor. Anayasa ve yasa kararlarının, Cumhuriyetin niteliklerinin gerekli kıldığı hiçbir kıymetin bağlayıcılığın kalmadığı, muhalif uygulamaların da iktidar eliyle giderek artan bir biçimde teşvik edildiği bir periyot yaşanıyor. Hukukî sorumluluk gerektiren laiklik aykırısı bu durumlara yetkili ve misyonlu isimli ve idari merciler seyirci kalmamalı, gerekli süreçler yapılmalı; siyasi partiler de bu mevzuda artık sessiz kalmamalı.”
EBU LEHEB’İ GÜZELLEYEN ‘İLAHİYATÇI’DAN SKANDAL KELAMLAR: İDARECİLERİMİZ BU YANLIŞI BİLE BİLE YAPIYOR
Daha evvel İslam’ın en büyük düşmanlarından biri olan ve hakkında Tebet Mühleti inen Ebu Leheb’i güzelleme gafletini sergileyen kelamda ‘ilahiyatçı’ İsrafil Balcı ise “İslami kıyafet diye bir şey yok” dedi.
“Giyim ve kuşam kültüreldir, coğrafidir. Bunun dinle uzaktan yakından hiçbir alakası yok. Bu bağlamda mescitlerde ya da Diyanet işçisinin muhakkak mahfillerde (yer) giydiği kisveler bile aslında telakkiyle (kabulle) oluşturulmuş giysidir” diyen İsrafil Balcı, “Çocuklara bu türlü bir şeyin giydirilmesi de son derece yanlış. İdarecilerimiz bu yanlışı bile bile yapıyor. Bu tıp kisve ve kostümler, tarikatçıların dayattığı dini anlayıştır. Fakat bu din değildir. Bilhassa cami dışındaki bu biçim merasimler de düpedüz uzunluk gösterme saikiyle yapılıyor. Bu da son derece yanlış” sözlerini sarf etti.
EBU LEHEB İÇİN “HANGİ BERBATLIĞI YAPTILAR” DEMİŞTİ
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde hala öğretim üyesi olarak derslere giren İsrafil Balcı, İslam düşmanı Ebu Leheb’i güzelleyerek “Ebu Sufyan ve Ebu Leheb, Mekke devrinde Hz.Muhammed’in en büyük düşmanları ortasında gösterilir. Hangi berbatlığı yaptılar diye sorulsa somut örnek bulamazsınız Yalnızca Ebu Leheb’in Ukaz’da Resulullah’ın gerisinden gidip onu yalanladığı anlatılır. Öteki örnek yok.” demişti.