Eski AB Bakanı olan ve şu anda Türkiye’nin Prag Büyükelçiliği misyonunu yürüten Bağış, AST’nin Çekya’da düzenlenen birinci toplantısı öncesinde AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
- Avrupa Siyasi Topluluğu’nun birinci toplantısı önderler seviyesinde yapılacak
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Prag’daki dorukta Avrupa’nın karşı karşıya olduğu sınamalara dair görüşlerini aktaracak
AST’nin, AB’nin global birtakım problemleri çözme konusunda yetersiz kaldığının fark edilip daha büyük bir güç birliğine gitme gereksinimiyle ortaya çıkan bir fikir olduğunu belirten Bağış, “Ama bu basamakta yalnızca bir fikir. Bu topluluğun kuruma dönüşüp dönüşmeyeceği aslında bu toplantıdan sonra şekillenecek.” dedi.
Bağış, AB üyesi olan ve olmayan 40’tan fazla Avrupa ülkesinin güçten besin krizine ve milletlerarası güvenliğe kadar her mevzuyu masaya yatıracağını aktararak toplantının, Türkiye için de fırsat olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin başka ülkelerin çözemediği problemleri çözme konusunda muazzam bir performans ortaya koyduğunu belirten Bağış, Türkiye’nin şu anda savaşan Rusya ve Ukrayna ile diyalog kurabildiğini, tahıl mutabakatına ve esir düşen askerlerin özgür bırakılmasına katkı sağladığını hatırlatarak şöyle devam etti:
“Bu da şunu gösteriyor. AB üyesi ülkelerin hiçbiri bunları başaramadı, Türkiye başardı. Türkiye bugün nitekim dünyanın kronikleşmiş sıkıntılara tahlil bulma konusunda en maharetli ülkesi ve en maharetli önderine sahip. Zira Sayın Cumhurbaşkanı’mız sahiden Avrupa’nın en deneyimli önderlerinden biri, hatta en deneyimli başkanı şu anda. Sayın (Angela) Merkel’in siyaseti bırakmasıyla en deneyimli başkan titri Sayın Cumhurbaşkanı’mıza geçmiş oldu.”
“AST KURUMSALLAŞIRSA EN KIYMETLİ AKTÖRLERDEN BİRİ OLACAĞIZ”
Bazı ülkelerin Türkiye’nin AST’ye davet edilmesini engellemeye çalıştığını kaydeden Bağış, Türkiye’nin güç, göç ve güvenlik üzere birçok mevzuda Avrupa’nın en değerli tahlil ortağı olduğuna, Türkiye ile iş birliği yapılmadan bu mevzuların çözülmesinin güç olduğuna işaret etti.
Bağış, “Dünyanın 16’ncı iktisadı olarak, NATO’nun ikinci büyük askeri gücü olarak, Avrupa Birliği’nin 1958’den bu yana aday ülkesi olarak, Avrupa Kurulunun kurucularından biri olarak Avrupa Siyasi Topluluğu’nun kurumsallaşması durumunda bu birlikteliğin de en kıymetli aktörlerinden biri olacağımız kesin.” dedi.
PAŞİNYAN İLE GÖRÜŞME, AB İLE ÜÇLÜ ZİRVE
AST’nin Türk diplomasisi açısından da kıymetli öteki veçheleri olduğunu aktaran Bağış, şunları lisana getirdi:
“Uzun müddettir AB’nin vizyonsuzluğu nedeniyle müzakere sürecimiz adeta durma noktasına gelmişti. Türkiye’nin kıymetini idrak ettikleri bu periyotta Sayın Cumhurbaşkanı’mızın maharetiyle müzakerelerin tekrar canlanması ve vatandaşlarımızın beklentilerinin karşılanmasına yönelik birtakım başlangıçlar da yarın yaşanabilir. Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan ortasında uzun müddettir devam edilen diyalogda ilgili olarak birinci kere önderler düzeyinde Ermenistan Başbakanı (Nikol Paşinyan) ile Sayın Cumhurbaşkanı’mız Prag’da bir ortaya gelecek. Türkiye-AB bağlantıları açısından son derece kıymetli bir biçimde uzun yıllardan sonra birinci sefer bir tepe gerçekleşecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, AB Komitesi Lideri (Ursula von der Leyen) ve AB Periyot Lideri Çekya Başbakanı (Petr Fiala) ile tıpkı anda bir ortaya gelip üçlü tepe gerçekleştirecekler. Birçok AB üyesi ülke İspanya, Fransa dahil Türkiye’yle görüşmek için ikili görüşme taleplerinde bulundu. Birçok AB üyesi ve AB üyesi olmayan ülke, vakit darlığı nedeniyle ayaküstü de olsa Cumhurbaşkanı’mızla görüşmek için bizleri arayıp randevu talep ettiler. ‘Ayaküstü de olsa üç dakika görüşebilir mi bizim başbakanımız’ diyen birçok büyükelçi bizi aradı. Bu da Türkiye’nin geldiği noktayı gösteriyor.”