Yunanistan’da Hükümet ve ana muhalefet ortasında geirlim tırmanıyor. Gayriaskeri statüdeki adaları silahlandırması ile Türkiye tarafından eleştirilen Yunanistan’a muhalefetten darbe…
ULUSA KARŞI SUÇ
Eski Yunanistan Başbakanı ve ana muhalefet partisi Radikal Sok İttifak’ın (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras, Yunanistan’ın son iki yılda silahlanma programlarına ayırdığı 14 milyar avrodan Yunan silah sanayiinin hiçbir kazanım elde etmemiş olmasını “ulusa karşı işlenen bir suç” olarak nitelendirdi.
Ulusal basında yer alan haberlere nazaran Çipras, Yunanistan Havacılık Sanayii (EAB) yöneticileri ve çalışanları ile bir ortaya geldi.
Çipras, görüşmenin akabinde yaptığı açıklamada, Yunanistan Silahlı Kuvvetlerinin her vakit caydırıcı güce sahip olması gerektiğini savundu.
SYRIZA’nın iktidara gelmesi halinde mevcut silahlanma programlarına ait mutabakatların Yunan silah sanayiini de dahil edecek formda tekrar müzakere edileceğini aktaran Çipras, silahlandırma programlarında kaynakların boşa harcanmaması gerektiği görüşünü lisana getirdi.
Çipras, “Ülkemiz son iki yılda silahlanma programlarına 14 milyar avro ayırmıştır lakin ulusal savunma sanayiine bir avro bile verilmemiştir. Bu ulusal bir hatadır.” diye konuştu.
ÇİPRAS DAHA EVVEL DE MİÇOTAKİS’İ MAKSAT ALMIŞTI
Çipras, Yunanistan’ın bölgedeki gelişmelerde inisiyatif almamasını eleştirerek, “Türkiye’nin, ABD’nin göz yummasıyla Libya ile bir mutabakat imzalama inisiyatifine sahip olması, Yunanistan’ın emniyetli ve garanti müttefik dogmasını devam ettirerek hiçbir şey almaması kabul edilemez.” diye konuşmuştu.
Aleksis Çipras, Yunanistan’ın görüşlerinin farklı ülkelere iletildiği “seyahat diplomasisine” dayalı dış siyasetten yararlı çıkılamayacağını da kaydetmişti.
Çipras, Miçotakis’in, muhafazakar kesimde daima görüldüğü üzere memleketler arası meseleleri çözmek için risk alacak imkan ve kabiliyete sahip olmadığını ileri sürerek, “Sorumluluk almıyorlar. Büyük laflar etmeyi seviyorlar lakin ülkenin dış siyaseti berbata gidiyor. Türk-Yunan bağları de.” diye konuşmuştu.
SKANDAL SÖZLER
Çipras, “Doğu Akdeniz’de kara sularının genişletilmesini istiyoruz.” diyerek, bu genişletmenin aşikâr bir strateji çerçevesinde ve Doğu Akdeniz’deki tüm komşu ülkelerle Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ve kıta sahanlığını belirleyecek müzakereleri başlatacak halde olması, Türkiye ile Memleketler arası Adalet Divanına gidilmesi perspektifine sahip olması gerektiğini savundmuştu.