Bakan Alim’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Bir ülkede patron sendikasının 60 yılını kutlaması olağanüstü kıymetli. Dünya açısından bakıldığında tahminen 60 yıl çok uzun sayılmayabilir ancak endüstrileşme tarihi kısa süren ülke açısından kıymetli bir deneyim. İşletmenin ortaya çıkması klasik mülkiyet bağlantısından farklılaştırarak kurumsal olarak işletme hüviyetine kavuşması kolay bir olay değil. Türkiye’de bu sürecin işlediği periyottan geçiyoruz.
70’li yıllardan başlayarak endüstrileşmede süratle kat edilen uzaklık, ihracat içinde sanayi eserlerinin aldığı hissesi dikkate aldığımızda Türkiye’nin gecikmiş endüstrileşmesine karşın nasıl süratle hareket ettiğini görüyoruz. Pazarı eserle ham unsurla bütünleştirmeyen altyapı olmadan endüstrileşme ve kalkınmak mümkün değil. Son 20 yılda bu işler neden hızlandı diyenlerin yanıt araması gereken yer burasıdır.
Sanayi temel altyapının üzerinde üretmektedir. Dünyada pandemiden büyüyerek çıkan iki iktisattan biriysek, AB’de resesyondan bahsedilirken Türkiye büyüyorsa, yatırım ve iktisat siyasetinin ne kadar sağlıklı ve kıymetli olduğunu görmek lazım. Emekçi ve patron sendikası günümüz çağdaş kurallar içinde olağanüstü barışı ve köprüyü kuran yapılardır.
Sosyal barışı temsil ederler. Biz toplumsal barışı inşa eden taraf olarak TİSK’i bir başka taraf olarak da personel sendikalarını kıymetlendiriyoruz.
ASGARİ FİYAT AÇIKLAMASI
Sosyal Devlet bu iki kuruluşu ele alan ve toplumsal siyasetleri geliştiren bir devlettir. Geçtiğimiz yıl izlediğimiz taban fiyat siyaseti olağanüstü kıymetlidir.
ASGARİ ÜCRET temel fiyat tenkitleri var. Taban fiyatın şöyle bir tesiri var. Taban fiyat arttı mı gerçek fiyatlar de yine ayarlanıyor. Ortalamayı üste gerçek taşıyan minimum fiyat siyasetini belirlediğimizi söylemek isterim.
Türkiye demokratikleşme seyahatinde başkanlık sisteminin nasıl tarihi adım olduğunu buradan bakarak söylemek lazım. Türkiye’nin bugün başarması gereken şey dışarıdan gelen ataklara karşı ulusal birliği güçlendirerek toplumsal barışı inşa eden sendikalarımızla birlikte geleceğe yürümektir.