Federal hükümet tarafından bugün son hali verilecek yasa tasarısına nazaran, şimdiye dek “Hartz IV” adı altında bilinen ve bir yıldan fazla işi olmayanlara verilen toplumsal yardım parasının yerini alacak olan “Vatandaşlık Parası,” 1 Ocak 2023’ten itibaren geçerli olacak.
Yeni uygulamayla, evli olmayan işsizler için ödenecek yardım oranı kelam konusu tarihten itibaren 53 euro arttırılarak, aylık 502 euro olacak.
Evlilerde eşler için kişi başına 451 euro, çocuklara ise yaşlarına bağlı olarak 14 ila 17 yaş ortasında 420 euro, 6 ila 13 yaş ortasında olanlar için 348 euro ve 5 yaşına kadar olanlar için ise 318 euro olarak ödeme yapılacak. Ödenecek paranın ölçüsü enflasyona nazaran ayarlanarak, arttırılabilecek.
Federal İstatistik Dairesi tarafından dün yapılan açıklamaya nazaran, geçen ay enflasyon oranı bir evvelki aya nazaran yüzde 7,9 arttı.
Önümüzdeki aylarda artışın birebir süratle devam etmesi bekleniyor. Şimdiye kadar “Hartz IV” uygulaması kapsamında Çalışma Ajansı’nın gösterdiği işleri kabul etmeyenlerin ödemelerinde kesinti yapılırken, “Vatandaşlık Ödeneği” uygulamasında birinci 6 ayda ödemelerde kesinti olmayacak, 60 bin euro’ya kadar olan varlık dikkate alınmayacak. Kendi konutlarında oturanlar da birinci iki yıl boyunca meskenlerini satmaya zorlanmayacak.
SCHOLZ: KİMSEYİ YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ
Yeni uygulamanın 2023 yılında bütçeye fazladan 650 milyon euro’ya ek masraf olarak yansıması bekleniyor. Gerçekten Alman Sayıştayı tarafından hazırlanan bir raporda, Almanya’da toplumsal sisteme dönük harcamaların sistematik olarak arttığı ve bütçenin bu yükün altından kalkamayacak hale geleceği belirtilirken, 2040 yılına kadar devletin kasasında para kalmayacağına dikkat çekildi.
Artan toplumsal masrafları finanse etmek için Almanya’nın borçlanmasına alternatif olmadığı savunuluyor. Son yıllarda taze borç alınmayıp istikrarlı bütçe siyaseti izleyen Almanya’da, Alman ordusunun çağdaşlaştırılması için 100 milyar euro hacimli özel yatırım bütçesi öngörülmesi de taze borç alınmasının kaçınılmaz hale gelmesi olarak yorumlanmıştı. Başbakan Olaf Scholz ise, bilhassa Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile başlayan süreçte güç fiyatlarındaki artış ve enflasyon nedeniyle kahır çeken dar gelirlilere daha fazla yardım yapılmasını savunurken, “Kimseyi yalnız bırakmayacağız” dedi.
“SOSYAL YARDIM ALANLAR ÇALIŞMAK İSTEMİYOR”
Hükümetinin yeni uygulaması, koalisyon içinde eleştiriliyor. Federal Maliye Bakanı Christian Lindner (FDP) uygulamanın uzun periyodik işsizler tarafından istismar edilebileceği tasasını taşıdığını açıkladı.
İşveren temsilcileri de ödeneği alabilmek için çeşitli yükümlülükleri yerine getirmeyenlere uygulanan yaptırım ve para kesme cezalarının kaldırılmasını eleştiren açıklamalar yaptı.
5,3 MİLYON KİŞİ TOPLUMSAL YARDIMLA GEÇİNİYOR
Almanya’da 2021 bilgilerine nazaran; 5,3 milyon kişi toplumsal yardımla geçiniyor. Yani toplam nüfusun yüzde 6,5’i devletten aldığı maddi dayanakla hayatını sürdürüyor.
Sosyal yardım alanlar ortasında göçmenlerin oranı yüzde 40. Ödenekten faydalananlar ortasında Türkiye kökenli göçmenlerin oranı ise, istatistiklerde yüzde 20 olarak tanımlanıyor.
Sosyal yardım oranın yüksekliği ve gelecek periyotta verilecek ölçünün daha da artacak olması, göçmenler ortasında da değişik yorumlara neden oluyor.
Çok sayıda küçük işletmeci, toplumsal yardımla geçinenlerin çalışmak istemediklerini öne sürdü. Sıklıkla lisana getirilen bir tenkit de “Bu yardımları veriyorlar sonra biz çalışan bulamıyoruz. Milleti tembelliğe alıştırıyorlar. Çalışan kesiti de işten soğutuyorlar. Kimse sabahın 7’sinde kalkıp işe gitmek istemiyor” formunda.
SOSYAL YARDIM ALIP TÜRKİYE’DE MAL VARLIĞI OLANLARA CEZA
Öte yandan, Almanya’daki birçok vergi dairesi son vakitlerde toplumsal yardım alan Türkiye kökenli göçmene, Türkiye’de konutu yahut bankada parası olup, olmadığı tarafında sorular içeren mektuplar göndermeye başladı.
Almanya’da toplumsal yardım alanların bir kısmının, Türkiye’de gayrimenkul sahibi oldukları yahut banka hesaplarında para bulundurdukları biliniyor.
Şu andaki uygulamada, bu türlü bir durumun tespit edilmesi durumunda, toplumsal yardım kurumları ödedikleri paraları faiziyle geri alabiliyor ve birebir vakitte bu şahıslar hakkında palavra beyanda bulunmaktan cürüm duyurusunda bulunuyorlar.
Türkiye, Alman makamlara “Otomatik Bilgi Transferi Anlaşması” çerçevesinde bu bahiste bilgi vermeye başladığını açıklamıştı. Bu muahedeler çerçevesinde, toplumsal yardım alan bireylerin Türkiye’de gelirleri yahut malvarlıkları olup olmadığı kolay kolay tespit edilebiliyor.