Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarın gerçekleştireceği ziyaretle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulunan Şahkulu Sultan Dergahı ve Cemevi Lideri Beyzade Özkahraman, dergahın bir vakıf kuruluşu olduğunu ve 700 yıllık bir geçmişi bulunduğunu söyledi.
Bir teze nazaran dergahın İstanbul’un fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet ve beraberindekilere de mesken sahipliği yaptığını kaydeden Özkahraman, “Yüzyıllar sonra da Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına tekrar mesken sahipliği yapmış ve silah deposu, cephanelik olarak kullanılmış. Burası kıymetli bir merkezdir.” dedi.
Yarını değerli bir gün olarak kabul ettiklerini vurgulayan Özkahraman, şöyle konuştu:
“Bildiğimiz kadarıyla Cumhuriyet’inyüzyılında birinci sefer bir Cumhurbaşkanı dergahımızı ziyarete geliyor. Bunu bizim için çok değerli bir gün olarak kabul ediyoruz. Cumhurbaşkanı olarak bu ziyarette kendisinden natürel ki beklentilerimiz var. İçeriğini bilmiyorum lakin ihtilal niteliğinde Alevi-Bektaşi toplumuna birtakım kelamlar, vaatler vereceğini duyuyorum ve bu da bizi sevindiriyor. Zira 100 yıldır çözümlenememiş problemleri var bu toplumun. Bu vesileyle çözümlenirse ve biz de bu işe mesken sahipliği yaparsak çok memnun addederim kendimi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarın öğlenden sonra dergahta olacağını, burada bir açılış merasimi yapılacağını lisana getiren Özkahraman, İstanbul Valiliği tarafından Şahkulu Sultan Dergahı’nda, altında konferans salonu, üstünde yemekhane, mutfak üzere kısımların olduğu çok çağdaş bir bina yapıldığını belirtti.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya teşekkür eden Özkahraman, yarın hem bu binanın hem İstanbul’da tadilatı yapılan birkaç cemevinin açılışının hem de Türkiye genelinde birkaç cemevinin temel atma merasiminin yapılacağını vurguladı.
Programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a lokma ikram edeceklerini, daha sonra Şahkulu Türbesi’ni ziyaret edeceklerini anlatan Özkahraman, dergahın avcı kulübesinde de çay içeceklerini kaydetti.
Özkahraman, şunları söyledi:
“Bizim gayemiz, bu ülkede yaşayan 86 milyon kardeşimizin birlik ve beraberliğidir. Yani Alevi-Sünni, Kürt-Türk, Laz-Çerkez ayrımları bizce yoktur. Zira Hacı Bektaş’ın bir ideolojisi der ki: ’72 milleti bir gözle görüyoruz.’ Biz herkesi bir gözle görüyoruz lakin çözülememiş meselelerimizin da artık çözümlenmesini istiyoruz. Yarın Sayın Cumhurbaşkanı’ndan bunun muştusunu vermesini bekliyoruz.”
”Toplumun yüzde 80-90’ını mutlu edeceğine inanıyorum”
Bir devir Alevi Dernekleri Federasyonu sözcülüğü de yapan AK Parti Merkez Karar İdare Konseyi Üyesi Metin Tarhan da AK Parti’nin Türkiye’de her kısmın sıkıntılarına eğilen bir parti olduğunu belirterek, bu çerçevede Alevi toplumunun talepleriyle ilgili 2005 sonrasında başlayan çalışmaların devam ettiğini söyledi.
2008-2010 yıllarında Alevi açılımı yapıldığına değinen Tarhan, Alevilerin temel taleplerinin toplumun tüm bölümlerince tartışıldığını, o devirde Devlet Bakanlığı bünyesinde Faruk Çelik’in refakat ettiği bir sürecin izlendiğini, Alevi toplumunun beklenti ve taleplerinin rapor haline getirildiğini anlattı.
O periyotta Adalet Bakanlığı bürokratlarıyla çalışılacak sürece kadar gelindiğini aktaran Tarhan, şöyle devam etti:
”AK Parti’nin Alevi toplumuna yönelik ilgisi yeni değil. Alevi toplumunun talepleri en güzel AK Parti tarafından biliniyor. Toplumsal birlik ve bütünlük açısından da devletin sağlıklı olarak geleceğe taşınması manasında da Alevi toplumunun meselelerinin çözülmesi gerekiyor. Bunu düzgün bilen AK Parti’de bugünlerde yeniden Sayın Cumhurbaşkanımızın nezaretinde bakanlarımızın çalışması oldu. Hiç kuşkusuz talepleri büyük oranda karşılayacak biçimde açıklamaların olacağını düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu çerçevede yapacağı açıklamaların toplumun yüzde 80-90’ını şad edeceğine inanıyorum.”
Tarhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alevi toplumunun sıkıntılarını bildiğini lisana getirerek, “Hangi evrede hangisinin rasyonel biçimde yapılacağını, bir sıralama, bir kıymetlendirme içinde kendisi takdir edecektir. Bu manada net bir sözde bulunmayayım. Yarın inşallah daima birlikte dinlemiş oluruz.” dedi.
AK Parti devinimli bir formda çalışmalarına başlayınca ve toplumla ilgisini daha yakın sürdürürken, toplumun her bölümünde olduğu üzere Aleviler ortasında da büyük bir memnuniyet yarattığını söz eden Tarhan, şunları kaydetti:
“Alevi toplumunun yüzü o vakit AK Parti’ye dönüktü, devam da ediyordu. Çok da umutluydu. Hiç kuşkusuz toplum içindeki FETÖ üslubu yapılanmalar, bürokratik mahzurlar, toplumsal sebeplerle süreç biraz durdu. Kalınan yerden bir nevi devam etme konumudur. Bu açıklamalar geldikçe Alevi toplumunun hem devletle hem AK Parti ile münasebetlerinin güçleneceğine ve itimada dönüşeceğine inanıyorum. Özetle Alevilerin inancı tazelenmiş ve güçlenmiş olacak.”