- HABER 7 – ÖZEL
ABD menşeili FOX TV kanalının Ana Haber programı sunucusu Gülbin Tosun, canlı yayın sırasında gazetecilik mesleğinin tüm etik ve ahlaki bedellerini kulak gerisi edip, objektifliği bir kenara bırakarak Millet İttifakı için açık açık oy istedi. ‘Hemcinslerime sesleniyorum’ diyen Tosun, hiçbir desteği olmadan Cumhur İttifakı’nın bayanların çalışmasını ve okumasını istemediğini argüman etti. Ancak 21 yıllık süreçte ortaya çıkan sayılar bunun bu türlü olmadığını gösteriyor.
|
Tüm bu sayılar dışında, AK Parti iktidarında, 2012‘de ‘Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ yahut sıkça kullanıldığı biçimiyle 6284 sayılı kanun yürürlüğe koyuldu.
2005 yılında Türk Ceza Kanunu’na ek edilen bir husus ile namus ve töre cinayetlerinin önü alındı.
2008 yılında AK Parti ve MHP‘nin TBMM‘deki işbirliği sonucunda başörtüsü yasağı kaldırıldı. Bu vesileyle kamu dairelerinde, okullarda ve bürokraside bayanlar ortasında ayrımcılık uygulanmasının önüne geçildi. Bir bakıma, bayanlara tanınan yasal teminat ile toplum dinamiğine tohumları serpiştirilmiş ayrımcılığa ve bölücülüğe son verilmek istendi.
|
GÜLBİN TOSUN NE DEMİŞTİ? “Neden bayanların seçimi olmalı ve neden daha çok hemcinslerime sesleniyorum onu anlatayım. Son iştiraklerde çok sağ hale gelen Cumhur İttifakı zihniyeti sizden okumanızı istemiyor, çalışmanızı istemiyor… Bizzat Cumhurbaşkanı bayanın vazifesinin çocuk doğurmak olduğu anlayışını Mehmet ali Çelebi ve eşinin üzerinden yaptığı ikaz ile ortaya koymuştu. Okuma, hasebiyle çalışma, çocuk yap, meskende otur, ayrılabilirsen nafaka da alma, o denli çaresiz kal ki şiddete karşı bile laf edeme… Kadına reva görülen, Türkiye’nin ikinci yüzyılında bu mu oldu artık. Hani bayanın ismi bile AK Parti’den evvel yoktu?” |
Haber 7, Gülbin Tosun’un gazetecilikle bağdaşmayan, tarafsızlık düzleminde değerlendirilmekten uzak çıkışını AK Parti Bayan Kolları Lideri ve 27. Periyot Düzce Milletvekili Ayşe Keşir’e, Büyük Birlik Partisi Bayan Kolları Lideri Dilek Keskin’e, AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan’a ve AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek’e sordu. İşte; Keşir’in, Keskin’in, Kan’ın ve Atabek’in mevzuya ait özel açıklamaları:
KEŞİR: “BU HABERSİZ HABERCİLİKTİR, KARALAMADIR, MAKUS NİYETTİR!”
AK Parti iktidarı öncesinde bayan milletvekilinin, erkek milletvekiline oranının uzunca bir müddet yüzde 4,1 olarak kaldığını ve bu sayının AK Parti iktidarıyla değiştiğini belirten AK Parti Bayan Kolları Lideri ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, bayanların yıllar içerisindeki kazanımlarını sayılarla şu biçimde söz etti:
“Bu makus niyetli olmanın da ötesinde bir durum… Bayanın eğitimden iş hayatına, şiddetle uğraştan karar alma sistemindeki yerine varıncaya dek pek çok bahiste, 20 yıldaki kazanımları ortadadır. 20 yılda ihtilal niteliğinde düzenlemeler yapıldı ve sayılar katlanarak arttı. 2001 yılında kız çocuklarının üniversiteleşme oranı yüzde 13’tü ve bu sayı günümüzde yüzde 50’dir! Eğitim olmadan aslında ne iş gücü piyasasına iştirak olabiliyor ne de karar alma düzeneğinde yer alabiliyorsunuz… Bunu başaran AK Parti’dir…
Bugün kamuda bayan istihdamı yüzde 40’ı aştı… Bunu yapan AK Parti’dir… Töre ve namus cinayetleriyle ilgili 2005 yılında çıkardığımız Türk Ceza Kanunundaki esaslı değişiklik ile çabamızı ortaya koyduk, cezaları da ağırlaştırdık ve bugün töre ve namus cinayetleri istatistiklere girmeyecek kadar azaldı. Bunu yapan da AK Parti’dir. Daha yeni bir düzenleme yaptık, mürekkebi bile kurumadı… Bayana yönelik şiddetle çabada kravat ve gibisi güzel hal indirimini kaldırdık biliyorsunuz… Boşanmış eşe uygulanan şiddetin cezasını tıpkı nikahlı eşte olduğu üzere ağırlaştırdık. Bunları yapalı 1 sene olmadı…
Gülbin Tosun bunların hiçbirini görmeyerek, üstelik o yasakların mimarının yanında yer alarak habercilik yapıyor. O denli değil mi? Kadını eğitimden, iş hayatından, siyasetten uzaklaştıran o yasakların mimarlarının yanında duruyor bir de meslek ahlakına uymayan bir hal sergiliyor. Bakın 1934’te çok büyük bir kazanım elde etti Türk kadını… Parlamentodaki bayan oranı 4,1’di ve bu oran 2002’deki AK Parti iktidarına kadar hiç aşılamadı biliyor musunuz? Bugün AK Parti’nin sayesinde bu oran parlamentoya 17,4 oranında yansımış oldu. Ve AK Parti içerisinde bayan vekil sayısı ise yüzde 19’dur… Bu habersiz haberciliktir. Karalamadır, berbat niyettir.”
KESKİN: “HER DAİM GURUR DUYDUM”
Büyük Birlik Partisi Bayan Kolları Lideri Dilek Keskin, Gülbin Tosun’un ileri sürdüğü taraflı yorumunun kendi içerisindeki tezatlığına değinerek 1997 yılında öğrenciyken karşı karşıya kaldığı güç durumu ve bayanın yalnızca ‘başörtüsünden’ dolayı nasıl dışlandığını şöyle anlattı:
“Gülbin Hanım’ın konuşmasında ve durumundaki tezatlığı bildirmek istiyorum… Cumhur İttifakı’nın yönettiği bir ülkede şu anda, bir televizyon kanalında bunları çok rahatlıkla söyleyebiliyor ve bu bayan çalışan bir kadın… Birinci evvel kendisinin söyledikleriyle ve içinde bulunduğu durumla ilgili bir tezatlık var.
İkincisi, biz Büyük Birlik Partisi olarak Muhsin Liderimizden bu yana daima şunu söylüyoruz, ‘Başı açığı, kapalısı, Alevisi, Kürt’ü, Sünni’si, daima birlikte bir dünya hayal ediyoruz’… Bunu diyen Muhsin Liderimizin arkadaşlarıyız biz… O nedenle bu durum insanları kutuplaştırmaktan öteki bir şey kazandırmaz…
Ben 1997 yılında başörtüm nedeniyle üniversitede dersten, imtihandan çıkarılan birisiyim… Ben bunları yaşadım… Şimdi Millet İttifakı’ndan Cumhurbaşkanı adayı olan kişinin, ‘AYM’ye başörtülüler giremesin’ diye imza topladığını biliyorsunuz. İki gün evvel ‘Kızlarımız üniversiteye girsin’ diyen kişi, sonraki gün ‘Ben başörtüsüyle girebilirler demedim’ demişti… Şu anda başörtülüsü, açığı daima birlikte okuyor…
Biz Büyük Birlik Partisi olarak, öncelikle kendi partimiz açısından şunu diyorum, bayan ve erkek yan yana, daima birlikte çalışıyoruz, ben her daim gurur duydum Muhsin Liderimizin partisinde olmaktan… Genel Liderimiz Mustafa Destici ile birlikte bir bayan olarak bulunmaktan her daim gurur duymuşumdur… Biz daima birlikteyiz! Bundan sonra da bu türlü olacak… Zannetmesinler ki Cumhur İttifakı gelince bu türlü olacak… Cumhur İttifakı zati yönetimde… Yönetimdeyken yaptıkları bundan sonra yapacaklarının göstergesidir… Onun (Gülbin Tosun) gördüğü ve tesirinden çıkamadığı kabus 2002 öncesine ilişkin.”
KAVAKCI KAN: “BUGÜN AYRIMCILIĞI SAVUNAN CHP GERÇEĞİ VARDIR!”
CHP Genel Lideri ve altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir periyot başörtüsü serbestisini AYM’ye taşıdığını ve imza topladığını hatırlatan AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan, halk nezdinde kabul görmemiş 91 yıllık tabunun AK Parti iktidarınca yıkılışını şu formda vurguladı:
“Seçim öncesinde taraflar kimi argümanlarda bulunabilir. Bu çok normaldir… Ancak gerçekle kontağı olmadığı vakit insanı hayrete düşürüyor… Biz şunu biliyoruz ki AK Parti periyodunda genç kızların okullaşma oranı yükselmiştir… Bilhassa Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan’ın himayelerinde genç kızların ve çocukların okula gidebilmesi için birçok proje başlatılmış ve tamamlanmıştır… Hatta ‘Nerede Kalmıştık?’ projesiyle birlikte okuma imkanı bulamamış yetişkin bayanlara okuma-yazma ve kendini eğitme imkanı verilmişti… Bunları biliyoruz. Siyasette ise, bayanların önünde en büyük pürüz olan, ki bu mahzurun de en büyük savunucusu, Cumhuriyet Halk Partisi’ydi, başörtüsü yasağını ve bu ayrımcılığı ortadan kaldıransa AK Parti’ydi!
Gerçi sonradan her ne kadar Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Bu yasağı biz kaldırdık’ dese de bu ayrımcılığın kaldırılacağı sırada tasarıyı AYM’ye kimin götürdüğünü hepimiz net bir biçimde biliyoruz. Türkiye’de hem bayanların hem gençlerin önünü açan bir anlayış, onların önünü açan bir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var ve bu söylenenler büsbütün bağımsız… Ama şu da var, bir bayan anne olmayı, meskende olmayı seçebilir, o bayanların seçimlerine de kimse saygısızlık edemez. Tıpkı vakitte hem anne olup hem iş hayatında olabilir, toplumsal hayatta bulunabilir… Bu da tekrar bayanlara bırakılması gereken bir tercihtir. Türkiye’de bayanlar kendi isimlerine diğerlerinin tercihte bulunmasını istemiyorlar. Özgür birer birey olarak, eşit vatandaş olarak, onlar da eşit haklara sahip olduklarını her an bilmek istiyorlar, bunun farkındalar…
Ama maalesef biliyoruz ki Türkiye’de bayanların tamamının eğitim almada ve iş hayatında bulunmaları engelleniyordu. Başörtüsü yasağı ayrımcılığı vesilesiyle… Hatta bunun TBMM’ye de yansıması olmuştu. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nde bayanların birçok Avrupa ülkesinden, birçok gelişmiş olduğunu argüman eden ülkeden evvel seçilme hakkını elde etmiş olmalarıyla gurur duyuyoruz… 5 Aralık 1934’te Türkiye’de bayanlar seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir fakat ne kadar acıdır ki Türkiye’de bayanların tamamı seçilip, milletine hizmet etme hakkına lakin 2015’te sahip olabilmiştir. Bu da Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti takımlarının sayesinde gerçekleşmiştir. Zira bizim için başörtülü, başörtüsüz, Alevi, Kürt ve Türk ayrımı yoktur, olmaz da… Lakin maalesef ülkemizde on yıllarca bu yasakları ve ayrımcılıkları savunan bir Cumhuriyet Halk Partisi gerçeği vardır.”
ATABEK: “ESEFLE KINIYORUM”
AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, Gülbin Tosun’un desteği olmayan açıklamalarını şaşkınlıkla takip ettiğini, haber spikerlerinin daha objektif ve daha sağduyulu davranmaları gerektiğini şöyle telkin etti:
“Bu arkadaşın (Gülbin Tosun) kelamlarını büyük bir şaşkınlıkla dinledim. Kendisini de bir hemcinsim olarak esefle kınıyorum. Cumhur İttifakı ve AK Parti, son 20 yıldır bilhassa bayana ve çocuğa dair, bütün dezavantajlı kümelere dair çok kıymetli siyasetleri hayata geçirdi. Biz bugün bayan haklarından bahsedebiliyorsak, bayana yönelik şiddete gayretten bahsedebiliyorsak, ailenin korunmasında bayanın statüsünün güçlendirilmesinden bahsedebiliyorsak, bayanların değil erkeklerle kendi ortalarındaki eşitsizliğin ortadan kaldırılmasını söyleyebiliyorsak, bu AK Parti iktidarının bu ülkeye ve bu millete hizmetleri sonucunda oluşmuştur.
Özellikle bayan siyasetlerinde, bayanların hayatın her alanında, toplumsal hayatın bütün entegrasyonunda AK Parti hakikaten çok değerli adımlar atmıştır. Kıymetli icraatları hayata geçirmiştir… Bugün AK Parti Bayan Kolları, dünyanın en büyük ve en örgütlü hareketlerinden biridir… Bugün 54 tane bayan milletvekiliyle Meclis’te en çok bayan milletvekili bulunduran partilerin başında yeniden AK Parti gelmektedir. Hasebiyle bayanların sivil ve toplumsal hayatta ve başka tüm mecralarda yer alması noktasında bizim partimiz, elini her vakit taşın altına koymuştur.
Bir haber spikerinin bu halde, çok dejenere cümlelerle Cumhur İttifakı aleyhinde propagandaya kayan sözler kullanmasını büyük bir şaşkınlıkla karşılıyorum. Lakin mensubu bulunduğu kanalı da görünce çok da şaşırmamak gerekiyor diye düşünüyorum. Biz haber spikerlerini daha objektif, daha sağduyulu haber sunmaya davet ediyoruz.“