Mahkeme sürecinde Türkiye’nin içişlerine müdahale etmeye çalışan Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Şebnem Korur Fincancı‘nın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik ‘kimyasal silah’ iftirasının akabinde ‘derhal’ bırakılması daveti yaptı. Bildirinin akabinde Adalet ve Dışişleri Bakanlıkları ise BM raportörlerine yanıt vermek için çalışma başlattı.
Alice Jill Edwards, Mary Lawlor, Fionnuala Ní Aoláin, Tlaleng Mofokeng, ve Morris TidballBinz imzalı skandal bildiride Türkiye’ye atılan iftiraya sahip çıkıldı ve haddini aşan sözler kullanıldı.
TÜRKİYE’YE YÖNELİK KÜSTAH SÖZLER: DERHAL ÖZGÜR BIRAKIN
Söz konusu bildiride, Fincancı’nın ‘siyasi nedenlerle tutuklandığı’ ve ‘haklarına tecavüz edildiği’ palavrası ortaya atılarak, “Dr. Fincancı’nın tutuklanması, insan hakları savunucularının ve örgütlerinin itibarsızlaştırılması ve insan hakları ve tıp ile ilgili hayati değerdeki işlerinin sekteye uğratılması emeliyle terörle çaba maddelerinin özel bir formda uygulaması planının bir kesimi üzere görünüyor. Dr. Fincancı da dahil olmak üzere Türkiye’deki sivil toplum çalışanlarını yapay münasebetlerle taciz etmek, göz altına almak, tutuklamak ve mahkum etmek için terörle uğraş kanununun ve başka cezai kararların kullanıldığı pek çok hadiseyi belgeledik” ifadeleri kullanıldı.
BM raportörlerinin Türkiye’ye yönelik buyruk cümlesi “Derhal hür bırakın” halinde küstah sözler kullanması dikkat çekti.
DIŞİŞLERİ VE ADALET BAKANLIKLARI TARAFINDAN ÇALIŞMA BAŞLATILDI
TTB, BM raportörlerinin skandal bildirisinin akabinde Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı‘nın çalışma başlattığını duyurdu. Bakanlıkların somut bilgi ve doküman talep eden BM raportörlerine yönelik karşılık vereceği öğrenildi.
TTB’nin yaptığı açıklamaya nazaran, Dışişleri Bakanlığı, 24 Kasım 2022 tarihinde Adalet Bakanlığı, Sıhhat Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne birer yazı yazdı. Yazıda Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasının maddi ve türel münasebetleri, argümanların kabahatlerle irtibatı, gözaltı ve tutukluluk altındaki tüzel teminatlar ile hakkında somut bilgi ve doküman istendi.
Adalet Bakanlığı da 30 Kasım 2022 tarihinde Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Mevzuat Genel Müdürlüğü, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na tıpkı içerikte birer yazı gönderdi.
Son olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 Aralık 2022 tarihinde Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na bir yazı iletti. Yazıda TTB Merkez Kurulu Şebnem Korur Fincancı hakkında açılan davanın akıbeti ve kararı hakkında bilgi istendi.
ŞEBNEM KORUR FİNCANCI’DAN TSK’YA KİMYASAL İFTİRASI
20 Ekim tarihinde terör örgütü PKK ile ilişkili Medya Haber‘e konuşan TTB Lideri Şebnem Korur Fincancı, TSK’ya yönelik skandal tabirler kullanmıştı. TSK’nın kimyasal silah kullandığına dair bilgiler olduğu palavrasını öne süren Fincancı, “Daha evvel de incelemiştim. Belirli ki hudut sistemini direkt tutan toksik gazlardan, kimyasal gazlardan, zehirli gazlardan biri kullanılmış durumda. Çok çeşitli kimyasal silahlar var. Her ne kadar kullanılması yasak ise de ne yazık ki bu yasaklanmış silahların çatışmalarda kullanıldığını da görüyoruz.” demişti.
ÖNCE “ARKASINDAYIM” DEDİ, SONRA KIVIRDI
Sözlerinin kamuoyunda büyük reaksiyona neden olan Fincancı, “Hükümet savunma refleksi gösteriyor. Biz de onun cevabını veririz. Sonuçta biz bilimsel datalarla bir inceleme yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bunun da ardındayız. Saldırmaları bizi susturmaz.” tabirinde bulunarak geri adım atmamış, yasal süreç başlatılmasının akabinde savcıya verdiği sözünde “O kanalın terör örgütüyle temasını bilmiyordum. Yorumum bana izletilen görüntülerle ilgiliydi” diyerek çark etmişti.
EVİNDE KALAŞNİKOF MERMİLERİ BULUNMUŞTU
Gözaltı sırasında Fincancı’nın meskeninde yapılan aramalarda 25 adet dolu, 1 adet boş 9 mm tabanca fişeği ve 2 adet dolu, 1 adet boş Kalaşnikof fişeği ele geçirilmişti.
Gözaltına alınmasının akabinde CHP ve HDP‘den Fincancı’ya dayanak açıklamaları gelmişti.