ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ile ikili görüşmesi sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, kelam konusu sızıntıların soruşturulduğunu belirtti.
“Bu sızıntıların bir atak ya da sabotaj sonucu meydana geldiğine yönelik haberleri şimdi teyit etmedik” tabirini kullanan Blinken, bu haberlerin yanlışsız çıkması durumunda bunun hiç kimsenin faydasına olmayacağını kaydetti.
Blinken, Avrupa’nın güç gereksinimini karşılamak için var güçleriyle çalıştıklarının altını çizerek, “Anladığım kadarıyla bu sızıntıların Avrupa’nın güç akışı üzerinde önemli bir tesiri olmayacak” dedi.
BEYAZ SARAY’DAN “SORUŞTURMAYA YARDIMA HAZIRIZ” MESAJI
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre ise günlük basın brifinginde yaptığı açıklamada, bu mevzuda rastgele bir spekülasyonda bulunamayacağının altını çizdi. Avrupalı tarafların mevzuyu soruşturduğuna işaret eden Jean-Pierre, “Biz de onlara soruşturma konusunda gerekli yardımları sağlamaya hazırız” sözünü kullandı.
Jean-Pierre, “Bu boru sınırı şu anda etkin olarak Avrupa’ya gaz pompalamıyordu. Zira Putin enerjiyi silah olarak kullanıyor” diyerek, bu sızıntının Avrupa’nın güç güvenliği ve pak güç konusunda ABD’nin çalışmalarının kıymetini bir defa daha gösterdiğini bildirdi.
BALTIK DENİZİ’NDEKİ SIZINTI
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Baltık Denizi’nde, Rusya’dan Avrupa’ya giden bir boru çizgisinde üç sızıntı tespit edilmesinde sabotaj ihtimalini “göz arkası edemeyeceğini” bildirmişti. İsveç Denizcilik Yönetimi, Rusya’ya ilişkin Kuzey Akım 1 ve 2 boru sınırında iki sızıntı olduğunu bildirerek gemilerin bölgeye yanaşmaması ikazında bulunmuştu.
Kuzey Akım 2 projesinin yürütücü firması Nord Stream 2, dün, Danimarka’nın Bornholm adasının güneydoğusundaki gaz boru çizgisinde bir sızıntı tespit edildiğini doğrulamıştı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru sınırlarındaki hasarların sabotaj nedeniyle yaşanmış olabileceğini belirtmiş, “Hiçbir ihtimali göz arkası edemeyiz. Bu, acil araştırma gerektiren gibisi görülmemiş bir durum. Gelişmelerden dolayı son derece endişeliyiz” demişti.