ABD’de enflasyonun ekimde beklentilerin altında kalması piyasalarda risk algısının azalmasına sebep olurken Türkiye’nin risk primlerinin düşüş eğilimi hızlandı.
ABD Merkez Bankasının (Fed) yılbaşından bu yana güçlü seyreden enflasyonla uğraşta attığı ve atacağı adımlara ait beklentiler yatırımcı kararları üzerinde tesirli oluyor.
Son periyotta ülkede güçlenen resesyon tasaları, Fed’in ultra şahin duruşundan vazgeçmek zorunda kalacağına yönelik beklentileri öne çıkartmıştı.
ABD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ekimde yıllık yüzde 7,7 artarak beklentilerin üzerinde yavaşlama kaydetti.
Beklentiler, TÜFE’nin bu devirde yıllık yüzde 8 artması istikametindeydi. 9 ayın en düşük düzeyine gerileyen yıllık enflasyon, eylülde yüzde 8,2 olmuştu.
“YAVAŞLAMA KAYDEDEN ENFLASYON, FED’İN GELECEKTEKİ FAİZ ARTIRIMLARININ BOYUTUNU KÜÇÜLTEBİLİR”
Analistler, ekim ayında kestirimlerin üzerinde yavaşlama kaydeden enflasyonun Fed’in gelecekteki faiz artırımlarının boyutunu küçültebileceğine dair umutları artırdığını belirtti.
Bununla, Türkiye’nin 5 yıllık CDS bedeli, ABD’de beklentilerin altında kalan ekim enflasyon verisinin akabinde 600 baz puanın altına inerek nisandan beri en düşük düzeyine geriledi.
Analistler, Türkiye’nin son vakitlerde iktisatta attığı adımların yanı sıra Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında insanı merkeze alan diplomatik faaliyetleri, tahıl koridorunun açılması ve ülkenin ihracatına ait olumlu gelişmelerin de risk primini azaltan faktörlerden olduğunu kaydetti.
Bu ortada, doların avro, İsviçre frangı, Japon yeni, Kanada doları, İngiliz sterlini ve İsveç kronu karşısındaki kıymetini ölçmek için kullanılan dolar endeksi ise 109’un altına gerileyerek iki ayın en düşük düzeyine indi.