Hürriyet Gazetesi muharriri Ahmet Hakan, 6 yaşındayken bir cemaate mensup adamla evlendirilen bayanın savlarıyla ilgili köşe yazısında çarpıcı ayrıntılara değindi.
“BÖYLE BİR SAPIKLIĞIN TOZUNA BİLE RASTLAMADIM”
İslami bir etrafın içerisinde doğduğunu ve hayatının İslami cemaatlerin içerisinde geçtiğini belirten Ahmet Hakan, “İyice marjinal kalanlar hariç tarikatları biliyorum. Işıkçıların bütün kollarını tanıyorum. Radikallere bile aşinayım. Ama ben bu çevrelerin hiçbirinde…6 yaşındaki bir kız çocuğun yetişkin bir adamla evlendirildiğine hiç mi hiç şahit olmadım. Bu türlü bir sapıklığın izine tozuna bile rastlamadım. Bu tıp bir sapıklığın söylentisini bile duymadım.” dedi.
“KANIM DONDU RESMEN”
İsmailağa’ya yakın vakfın lideri olan bir adamın 6 yaşındaki kız çocuğunu 29 yaşındaki bir adamla evlendirdiğini öğrendiği andan itibaren ‘Böyle bir olay nasıl olabilmiş? Bu nasıl vakıf? Bu adam nasıl İslami çevrelerin içinde barınabilmiş?’ diye hayretler içerisinde olduğunu söyleyen Ahmet Hakan, “Ben 18 yaşın altındaki evliliklere “Olmaz bu türlü şey” derken… Bu çeşit evlilikleri çocuk evliliği diye reddederken… 6 yaşındaki bir bebeği evlendirmişler. Olacak şey değil. Kanım dondu resmen.” diye konuştu.
Savcılığın hazırladığı iddianameyi gördüğünü ve ses kayıtlarını okuduğunu lisana getiren Hakan, insanlığından utandığını ve bunun tam bir pedofili hadisesi olduğunu söyledi.
BAKANLIK AVUKATI DURUŞMALARA KATILACAK
Hakan, “Bu hususa devletin el atması lazım. Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı, derhal bu olayla ilgili tavır almalı. Duyduğuma nazaran Bakanlık avukatı, müşteki sıfatıyla duruşmalara katılacakmış.” dedi.
“BU SAPIKLIKLA AZİZ İSLAM’IN BAĞDAŞMAYACAĞININ ALTI ÇİZİLMELİ”
“Bu olayın dine, diyanete vereceği zararın önüne geçilmesinin yolu şuralardan geçiyor:” diyen Ahmet Hakan, köşe yazısını şu sözlerle noktaladı:
İslami vakıflar ve dernekler, bu olay karşısında sesini yükseltmelidir.
Diyanet, bu sapıklıkla hesaplaşmalıdır.
Din adamları, bu mevzuda net bir hal koymalıdır.
Altı yaşındaki bir kız çocuğun evlendirilmeye kalkışılmasının dinle alakası olmadığı vurgulanmalı, bu sapıklıkla büyük İslam’ın bağdaşmayacağının altı çizilmeli.
Kendilerine “Müslümanım” diyenlerin, bu dehşetli tezleri mideleri bulanmadan okumaları, dinlemeleri mümkün değildir.
Tutumlar da buna uygun olmalı.